Huzur - İstanbul Devlet Tiyatroları

Ahmet Hamdi Tanpınar tarafından yazılıp zamanında Kenan Işık tarafından uyarlanan metin 1930'lu yılların sonundaki İstanbul'u bir aşk hikayesini ve bu aşk hikayesi üzerinden kapıdaki savaşı ve de doğu batı tartışmasını anlatıyor. Dekor hem kullanışlı hem de tam bir ödenekli tiyatro dekoruydu. Yönetmen Nurullah Tuncer'in rejisör olarak yaptığı dokunuşlar oyunu olumlu yönde etkilemiş. Oyunculuklarsa beklediğimin üstünde ve keyifliydi. Devlet Tiyatroları bu başarıyı koruyabilirse bence yerli oyunlar denemeye devam etmeli ve bizde izleyici olarak destek olmalıyız...

Saadet Hanım - Şehir Tiyatrosu(Darülbedayi)

 1985 doğumlu olan, Ahmet Levent Pala tarafından yazılan oyunun konusunu siyasi ideallerini yanlış yöntemle kovalayan gençlerin bir banka soyması oluşturuyor. Dekor bir ödenekli tiyatrodan beklenildiği gibi gayet başarılı ışıklarsa yerli yerindeydi. Oyunun diğer bir ilginç yönü ise sahnenin her tarafının kullanılmasıydı. Oyunculuklara gelecek olursak bütün oyunculukları beğenmekle birlikte en çok Nilgün Kasapbaşoğlu'nun oynadığı Saadet Hanım karakterini beğendim, bu oyunu kesinlikle tavsiye ederim hem yerli ve başarılı bir metin görmeniz a hem de keyifli bir oyun izlemeniz için... 

Gönlübozuk, Sonsuzluk Yönünden - Tiyatral

Moda sahnesinin stüdyo sahne bölümünde izlediğim oyun son derece keyifli ve ilgi çekiciydi. Dekor sadece üstünde ''Gönlübozuk'' yazan bir banktı ve sade dekorları seven biri olarak hoşuma gitti. Oyunda kullanılan ışıkları beğendim, duygu geçişlerini ve oyunu destekler yöndeydi. Oyunculuklarsa son derece iyi ve tadındaydı. Oyunun yazarı ve oyuncusu olan Sibel Yıldırım,  bu metni yazarken bence çok iyi bir iş çıkarmış, tebrik ederim. Bu oyunu fırsat bulunca izleyin Türk Tiyatrosu adına bir nebze olsun umutlarınız artacaktır...

Akciğer - Tiyatro İn

Nergis Öztürk ve Engin Hepileri'nin oynadığı bu oyun çocuk sahibi olmak üzerinden yaşadığımız bu hayatı inceliyor. Dekor sade ama ilgi çekiciydi. Işık üzerine çalışıldığı belli ve çok başarılı. Oyunculuklar çok çok iyiydi hiç bir efekt veya özel sisteme ihtiyaç duymadan bütün mekan ve durumları seyirciye anlatılar özellikle bir sahnede Engin Hepileri'nin sadece kar yağıyor demesiyle içime havanın soğuk olması fikriyle ilgili bir ürperti geldi. Bu oyunu kesinlikle tavsiye ederim... 

Şahane Züğürtler - Şehir Tiyatroları

Devrimden sonra Çarlık Rusya'sından kaçan prenses ve hanedan damadının düştükleri durum ve yaşama mücadelelerini komik bir dille anlatan oldukça ilgi çekici bir oyun. Dekor yerinde ve atmosferik kostümlerse oldukça özenilmişti .(özellikle sondaki kraliyet kıyafetleri) Oyunculuklar zaten enfesti özellikle  Can Başak ve Müge Akyamaç'ın performansları çok iyiydi. Oyunda en beğendiğim sahnelerse son sahne ve de ana karakterlerin gerçek durumu öğrenildikten sonra onları işe alan karı kocanın tutumlarındaki ani değişiklikti. Bu oyunu izlemenizi hem bu zor dönemde şehir tiyatrolarında yer alan emekçilere destek vermek hem de keyifli bir oyun izlemek adına öneririm. 

Aşk Dersleri - Taşra Kabare

Dario Fo ve France Rame tarafından yazılan ''seks? eh hayır demem'' ''bant sistemi'' ve ''tecavüz'' oyunlarını içinde bulunduran oyun aynı zamanda Füsun Demirel'in kişisel tecrübeleriyle birleşiyor. Her şeyiyle hem öğretici hem de keyifli bir gösteri izleyebilirsiniz bu oyunda. Tecavüz adlı oyunun hikayesini öğrenmek bende çok farklı duygular uyandırdı sol görüşte bulunan isimler her yerde her zaman diliminde görüşlerinin acısını çekmek zorunda bırakılıyor sanırım. Bu oyunu izleme fırsatı bulur bulmaz izlemenizi hem Dario Fo'yu anmak ve onun yazarlığına bir örnek görmek hem de kadınların penceresinden bakmak için izlemenizi şiddetle tavsiye ederim.

Kel Şarkıcı - Taşra Kabare

Eugene Ionesco tarafından yazılan absürt tiyatro oyunu, oldukça başarılı bir yorumla sahnelenmiş. Taşra Kabare bu sezon sahnesine kavuşmuş olmasına rağmen böyle zor bir oyunla karşımıza çıkmış ve oldukça keyifli bir performansla daha uzun yıllar bu sahne de çok başarılı oyunlar izleyeceğimizi  kanıtlıyor. Bu oyunu izlerken seyircinin de kendini gerçeküstü bir oyuna alıştırması ve gerçek diye bir şey olmadığı tezine kendini hazırlaması lazım. Oyun aynı zamanda kabare sahne stiliyle çok uyumlu olmuş dekoruyla kostümleriyle oyunculuklarıyla. Bütün oyuncuları ayrı ayrı tebrik ederim. Alkışınız izleyiciniz bol olsun. 

Beyaz Adam Ağacı Keser - Gusto Tiyatro

Bir aile dramı üzerinden sistem eleştirisi yapan ilgi çekici bir oyun. Yazar Gökhan Erarslan bu oyun hem yazan hem de yönetmen koltuğunda oturuyor metni beğenmekle birlikte yazarın diğer metinlerini bildiğim için beklediğimden düşük ama geliştirilebilir buldum. Dekor ve sahne kullanımı oldukça başarılıydı sanırım oyunun en beğendiğim yönü bu diyebilirim. Oyunculuklar ise tadındaydı, en beğendiğim oyuncu ise beyaz adam rolündeki Vural Buldu oldu. Sezonun bence ilgi çekici oyunlarından biri ve izleyip görmenizi tavsiye ederim tiyatroyla kalın.

Kuşlar - Semaver Kumpanya

Antik Yunan komedi yazarı olan Aristophanes'in Kuşlar oyununun günümüze uyarlanmış hali, bence müzikleriyle dekoruyla kostümleriyle oyunculuklarıyla çok keyifli ve akıcı bir oyun sergilediler. Hem günümüze uyarlanış biçimi hem de anlatılmak istenen oldukça dengeli olmuş, koreografi ve sesleri de şahsen beğendim oyunun enerjisini yükselten bir unsur olmuş. Bu oyunda oyunculuklarını en beğendiğim oyunculara gelecek olursak Serkan Keskin, Mustafa Kırantepe, Sarp Aydınoğlu ve Sezin Bozacı performanslarıyla beni etkilediler. Bu oyunu şiddetle bütün tiyatro izleyicilerine tavsiye eder sanatla dolu günler dilerim.

Önce Bir Boşluk Oldu Kalp Gidince Ama Şimdi İyi - Talimhane Tiyatrosu

Kendi bedenini satarak yaşayan bir kadının üç farklı hali ve yaşadıkları üzerine harika bir oyundu. Dekor oyun için oldukça uygundu. İki oyuncu da oldukça başarılıydı. Oyunda en beğendiğim iki nokta başrolün olayları ölmüş çocuğuna anlatması ikinci nokta ise üç halde de yaş ve durum farklılıkları açık bir şekil de görülmesiydi. Bu tarz güncel ve belirli bir kesimin derdini anlatan bir oyunu hazırladığı için Talimhane Tiyatrosunu tebrik kesinlikle gitmenizi öneririm.

Çetin Altan - Trapez

Everest Keşif  serisi nedeniyle basılmış 1956-1957 yılları arası devlet tiyatrolarında sahnelenmesi planlanan ama tahmini politik nedenlerden dolayı hiç sahnelenmeyen oyun metni. İlk perdede tam bir İstanbul manzarası sunulurken diğer iki perde de daha çok muhafazakarlığın ve siyasetin manzarası sunulur. Benim ilgimi çeken bir yanı ise Çetin Altan'ın klasik  ''Enseyi Karartmayın'' lafının daha kötümser bir dille söylenmesiydi. Ben metni oldukça kaliteli buldum ve bu yılki yerli oyun furyası zamanı diğer ilgi çekici Türk Tiyatrosu metinleri gibi hiç ilgilenilmemiş olmasını büyük bir üzüntüyle ama hiç hayret etmeden karşıladım. Umarım bunun gibi kaliteli tiyatro metinlerini okuma fırsatı bulursunuz.

Kundakçı - Oyun Atölyesi

Artemis Tapınağı'nın yakılması ve bunun üzerine gelişen olaylar üzerine bir kara mizah oyunu. Oyunun orijinal adı '' Forget Herostratus'' olmakla birlikte dilimize ''Kundakçı'' olarak çevrilmiş. Oyunculuklar dekor seyirciyle iletişim oldukça tadındaydı. Bu oyunda bütün herkesin oyunculuk performanslarını beğenmekle birlikte en çok Herostratus olarak Tuna Kırlı ve Efes kralı olarak Muharrem Özcan'ın performansını beğendim. Kesinlikle bu sezonun izlenmesi gereken oyunlarından biri olarak öneririm. 

Parçacıklar - Pürtelaş Tiyatro

Paralel evrenler teorisi üzerine kurgulanmış bir aşk hikayesi. Bir kadın ve erkek olmak üzere iki kişilik bir oyuncu kadrosu vardı, Erkek karakter 25 - 30'lu yaşlarında bekar organik bal yapımıyla ilgiliyken kadın karakter aynı yaş aralıklarında ve bekar akademik kariyer yapan biriydi. 90 dakika aralıksız olmasına rağmen oyun su gibi aktı. Oyunculuklar dekor metin reji her şeyiyle çok keyifliydi. Bu bildiğim kadarıyla bu oyunun ikinci sezonu yani zaman akıp gidiyor ve zaman bu oyunun elinizden kaçmasına izin vermeden yakalamanızı tavsiye ederim.

Hedwig ve Angry İnch - Moda Sahnesi

Rock müzikal tarzı ilgi çekici bir oyun. Trans bir bireyin hem müzik hem de hayat macerası oyunun ana hatlarını oluşturuyor, ben karakterin işleniş şeklini beğendim biraz diksiyon problemi vardı ama bunun karakterin kendisi mi öyle olduğundan yoksa oyuncudan dolayı mı bilmediğim için kesin bir yorum yapamicam. Bence müzikal anlamda da çok başarılıydı iki solistinde sesleri oldukça güçlü ve güzeldi. Kısacası bu oyunu da genç kuşağa önermek konusun da tereddüt yaşasam da 18 üstü yaş grubu kesinlikle bu oyunu izlemeli...

Torun İstiyorum - Moda Sahnesi

Moda sahnesinin tiyatro sezonunu açmak için bu oyunu seçmiş ve bence oldukça iyi yapmış. Ben oyunu çok sevdim toplumsal faşizmi harika bir dille anlatmış. Oyun Almanya'da geçiyor ama ben metni bize de oldukça yakın buldum. Oyunculuklar harikaydı ama Caner Cindoruk'la Münircan Cindoruk'u çok beğendim. Eğer eleştirmem gerekirse bazı cinsel esprilerin metnin bazen ana hattının önüne geçtiğini düşündüm ama mesaj söz ve oyunculuklarla gayet iyi verildiği için çok sorun olmadı benim için. Bu oyunu benim gibi genç guruba tavsiye etmekte tereddüt etsem de fırsat bulanların izlemesini öneririm. 

Ayşegül Çelik - Ölmeyi Bilen Adam

Normal de bu blogta kitap eleştirisi yapmam ama kitap tiyatro hakkındaysa hele Türkiye'nin en büyük tiyatro adamı Muhsin Ertuğrul hakkında ise iş değişir. Gerçekten hem biyografi kitabı olarak hem de Muhsin Ertuğrul'u tanıtma açısından oldukça başarılı. Bu kitabı okuyan tiyatro aşığı, çalışkan, kültürlü, inatçı ve çok farklı bir adamın dünyasına girecek. Ben en çok Muhsin Ertuğrul'un Fransa'da yaşadığı dönemden etkilendim. Umarım siz de bu kitabı okuma fırsatı bulursunuz...

Shakespeare- Kış Masalı

Shakespeare'in okuması oldukça keyifli dramlarından biri. Kralın eşini kıskanması dolayısıyla ortaya çıkan olay örgüsünü konu alıyor. Ben şahsen oyunu okurken ilk perdelerde trajedi öğeleri görürken bu oyunu daha farklı yazılmaya ve trajediye yakıştırmıştım oysaki Shakespeare daha çok masalsı bir oyun ortaya çıkarmayı seçmiş ben yine de bu oyunu okunması gereken oyunlar arasında görüyor ve siz değerli okurlarıma tavsiye ediyorum.

Behiç Ak - İmaj Katili

Kesinlikle okur okumaz bu oyunu sahnede görmek istedim, çok etkileyici çok ilgi çekici ders çıkarılası bir oyun. Biz insanların nasıl imajı gerçeğe tercih eder hale geldiğimizi imajın gerçeği nasıl yuttuğunu anlatan enfes bir oyun. Diyaloglar ve diyalogların yazılış şekli özelikle ilgimi çekti Behiç Ak daha çok karikatürist kimliğiyle bilinse de oyunlarını tavsiye edelerdenim özelikle bu oyunu okurken çok keyif alacağınıza inanıyorum.

Lady Windermere'in Yelpazesi- Oscar Wilde

Oyun 19. yüzyılın İngiltere'sinde geçiyor. Karakterler genellikle o dönemin sosyetesini temsil ediyor Oscar Wilde bu oyunda yanlış anlaşılmalar üzerinden gelişen bir olay örgüsü dolayısıyla sosyetenin yozlaşmasını anlatıyor. Kadın erkek ilişkilerinde hala geçerli olan aldatma olgusu bu oyuna oldukça ilginç bir renk katmış ve ben okurken çok keyif aldım umarım sizde bu oyunu okuma fırsatı bulursanız hem keyif alır hem de hayat üzerine düşünürsünüz...

Shakespeare - Yeterki Sonu İyi Bitsin

Shakespeare bu oyununda bir doktor kızının soylu bir adama aşık olmasını anlatan bu oyun hem erdemi soylulukta aramamızı hem de aşkı çok güzel anlatıyor. Oyun Fransa Floransa arasında geçiyor kral soylular ve soytarı karakterleri de oldukça iyi betimlenmiş. Yan karakterler arası diyaloglar da oldukça ilgi çekici ve komikti. Bu oyun Shakespeare'in ileri dönem komedilerine göre daha iyimser bir atmosferi de yansıttığı bir gerçek ben kesinlikle bu oyunu keyifle okuyacağınıza inanıyorum.

Gün Zileli - Stalin Yargılanıyor

Politik bir metin olan bir tiyatro oyunu Stalin'in kendi başlattığı cadı avının yanlışlıklarından söz edince nasıl cadı avı esiri olduğu ve nasıl devletten el çektirildiğini anlatan bir tür tarihi fantezi. Hem Stalinizm eleştirisi olarak, hem değerli bir tiyatro metni olarak ve de günümüze ışık tutması arasından değerli bir metin. Ben şahsen okurken hem güldüm hem de ülkemi düşünerek derin bir iç çektim siz okuyucularımın da bu oyunu beğeneceğinize inanarak size öneriyorum...

Kıyıya Otumanın Böylesi-Bo Sahne

 Tek kişilik bir oyun olan bu oyun, İtalyan stili bir yöntemi kullanıyor ve bu yönteme göre bütün karakterleri bir kişi canlandırıyor. Merve Engin bu oyunda hem karakterleri canlandırmada hem de seyirciyle iletişim kurmada oldukça başarılıydı ve seyircilerin karşı reaksiyonları sayesin de oldukça keyifli bir oyun seyredebildik. Bu oyun izlemenizi kesinlikle tavsiye ederim

Zululuzu-İKSV

Portekizli bir ekip oynuyor Portekizce, Fransızca ve İngilizce dillerinde oynanmakla birlikte Türkçe üst yazı kullanılıyor. Kendini post modernist olarak tanıtmış bir ekip var karşımızda. Bence bu detay ilgi çekici çünkü çok duyduğumuz bir laf olsa da ülkemizde post modernizm ülkemize daha uğramadı var olup olmasıyla o kadar ilgili değilim ama tiyatroyu tiyatroyla eleştirmeleri bir derece tabulara saldırmaları benim hoşuma gitti. Ben elbette ki yettiştiğim Sosyal politik koşullar içinde kara kutuya karşı çıkamam çünkü eğer Portekiz de kara kutuya karşı çıkılrsa tiyatro elbette kendine yeni yollar yeni bir sahne yeni bir anlayış yaratacaktır ama bunu Türkiye'de yaparsan ben ileri ki gelecekte kendi geleceğimin olumlu olacağını söyleyemem. Oyunculukları çok sevdim ses tonlarını çok sevdim ve bana her şey çok doğal geldi. Ve yazı mı sonladırmadan önce üst yazı konusunda çıkan aksiliğin çok önemli olup olmadığını sormak isterim helle ki karşımızda kendini bu kadar iyi anlatan beden dilini kullanabilen bir ekip varken bence bütün oyun Portekizce bile olsaydı belki anlatılan değil ama duygular bana yine geçerdi

Cemal Reşit Rey Güzel Sanatlar Lisesi-Kırmızı(Genç Günler)

Oyunu Nihal USANMAZ yönetti okulumuzun 12. sınıflarının çoğunluğu ve 9.-10. sınıflardan birer öğrenci oynadı. Kesinlikle çok vurucu ve etkileyici bir oyun.ve rejisi de oldukça ilgi çekici. Oyuncuları okul hayatlarında da tanıdığım için daha rahat yorum yapabileceğim ve size onları tanıtabileceğim

Sibel Kasapoğlu: Oldukça başarılı oyunun hem komedi hem de dram kısımlarında beğendim ama oyunun son epizodundaki oyunculuğu beni mest etti sanırım en o ana kapılan kişi oydu kendisi zaten çocuk yaştan beri hem kamera önü oyunculuğa hem de tiyatroya emek harcadığı için bir profesyonellik var ama o ilk günkü enerjisini bence hiç kaybetmemiş olması onu başarılı kılan okulumuzdan mezun olsa da adını daha çok duyacağıma eminim

Mine Güngör: Çok tatlı bir sakinliği var ve bunu oyundaki yüksek duygulara iyi yedirmiş son sahnede ki masumiyetini çok sevdim. Tiyatroya devam ederse çok başarılı işler çıkaracağına inanıyor ve ne kör gözün parmağına tiyatrosu yapacak ne de sorunlara bana ne diyecektir belki sahnede rol ortağı oluruz belki de birbirimiz oyunlarına geliriz belki ben yazarım o oynar bilemiyorum ama eminim tiyatro yolunda karşılaşacağız...

Daha nice emek var bu oyunda ama bu iki ismi özellikle anmak istedim ve yazımı sonlandırmadan önce sınıf arkadaşım Bahar Yılmazer'i ekibe sonradan dahil olmasına rağmen sağladığı uyumdan ve oyunculuğundan dolayı tebrik etmek isterim.

Bu Tiyatro sezonunun en beğendiğim ilk 10 oyunu

Öncelikle belirtmeliyim ki bu liste tamamen yaşımın ve tecrubesizliğimin verdiği etkiyle öznel ve sadece benim görüşlerini yansıtan bir listedir.

10-Bersisa: Devlet tiyatrolarının bu oyunu bence yeni bir yöntem deneme açısından oldukça başarılı. Bence tassavuf sanatında etkileyen etkilemesi gereken bir düşünce biçimi. Oyunun en göze çarpan ismi kareograf Yeşim Alıç'tı. Umarım Gülebru ve Bohaç Babur Turna böyle ilgi çekici oyunlar ortaya koymaya devam eder.

9-Medea Kali:Devlet tiyatroları oyunu. Antik Yunan'ın klasiklerinden birinin modern bir yazarın fantazisiyle birleşmesi ilgi çekici bir oyun ve oldukça başarılı bir oyunculuk gösterisi kalıplarınızı kırmak istiyorsanız bu oyunu seyredin derim.

8- Bira Fabrikası:Moda sahnesinde oynanan bu oyun hem komik hem de sert eleştiri oklarıyla insanı düşünmeye sevk ediyor .Necip Memili ve Onur Ünsal ikilisi harıkaydı oyunun bu kadar akıcı olmasının bir sebebi de bence bu ikilinin oyunculuğuydu kaçırmamanız gereken oyunlardan

7- Bütün Kadınların Kafası Karışıktır: Bir Ece Temelkuran hikayesinin sahnelenmesi bir çok kadının hayatının yansıması,  Deniz Çakır Şebnem Sönmez'in harıka oyunculukları birleşmesi ortaya bu oyunu çıkardı ve benim listemde yedinci sıraya girdi

6-Palto: Belki de bütün herkesin öyküsü aynıdır dedirten bu oyun Rusya' da geçmesine rağmen bize çok tanıdık evrensel bir hikaye anlatıyor. Şükrü Veysel Alankaya tek başına sahnede insanları büyüledi yolu açık olsun dememe gerek varmı bilmiyorum ama yolu açık olsun...

5- Hamlet Makınası: Büyüleyici akıl almaz derecede büyüleyici bir oyun. Hamlet üzerinden Umut çağı denilen vahşetin eleştirisi Hakan Meriçliler harikaydı. Devlet Tiyatroları'nın bu sezon ortaya koyduğu en iyi oyun izlemezseniz kesinlikle pişman olursunuz

4-Köprüden Görünüş: Bu oyunu iki kere izlememe rağmen ikisindede aynı heyecanla aynı mutlulukla izledim bu oyunun oyuncuları adına böyle etkileyici bir oyunda sahneye çıktıkları için hem çok seviniyorum hem de biraz kıskanıyorum. Böyle iyi oyunlar görmeyi dilerim gelecekte de.

3- Son Zenne: Yönetmen Serdar Saatman ve oyuncu Yatkın Ünsal ikiside genç İzmirliler memleketdaşlarım bu kadar güzel içindeki küfrün bile estetik durduğu bir oyun olunca seyretmrden duyamadım elbet daha nice yıllar meslek hayatlarında devam etmeleri dileğiyle.

2- En kısa gece'nin rüyasını: Bu sezon izlediğim ilk oyun. Shakspeare'in büyüleyici metni ve de genç ve oldukça başarılı yetenekli oyuncular bir araya gelince ne olur merak ediyorsanız bu sezon bitmeden hemen izleyin derim. Kelimeler anlatmam için yetersiz kaldı diyebilirim.

1-Asi Kuş: 27 mart dünya tiyatro günü izlediğim ve benim aklımı başımdan alan oyun. Ali Poyrazoğlu galiba asla yaşlanmayacak. Anlatımıyla enerjisiyle beni büyüledi mest etti...

Devlet Tiyatroları'nın Bir Yılı

Sezonun sona yaklaşması ve Devlet Tiyatroları'nın son galasının gerçekleşmesiyle birlikte size bu sezondaki oyunları tanıtmak gösterilen emeğe ve insanları yeni dünyalarla tanıştıran ve tiyatroyu sevdiren bir kuruma teşekkür etmek amacıyla bu yazıyı yazıyorum.
Bu sezon Devlet Tiyatrolarında izlediğim oyunları kronolojik olarak size tanıtacağım.

Sersem Kocanın Kurnaz Karısı: Haldun Taner doğduğundan beri 100 yıl geçmesi şerefine oynanan bu oyun Osmanlı Tiyatro tarihinde zor ama oldukça heyecan verici bir dönemi canlandırıyor ve 3 farklı yorumla tiyatroda bize ait olacak bir yöntem arıyor.
Nur Subaşı tarafından yönetilen bu oyunda en çok Saydam Yeniay'ı ve Murat Karasu'yu beğendim. Bu oyun zaten okumam ve Haldun Taner'in yazarlığını çok sevmem nedeniyle beni oldukça etkiledi. Dilerim Devlet Tiyatrolarında Haldun Taner'in oyunlarını görebiliriz

İkinci Bölüm: Neil Simon yazdı Hidayet Erdinç yönetti. Oldukça keyifli yaşamdan bir hikaye bir erkeğin ve kadının evliliği tekrar denemesi aşka ikinci bir şans vermesi oyunun konusu.  Bütün oyuncuları beğenmekle birlikte Ayşen İnci gibi profesyonel ve deneyimli bir oyuncun sahnede olması oyuna ayrı bir tat katmış.

Bersisa: Boğaç Babür Turna ve Gülebru Turna birlikte yazdı Gülebru Turna aynı zamanda yönetti. Bu oyunun koreografı Yeşim Alıç'a ayrıca teşekkür etmek lazım. Oyun Bersisa adlı tanrı aşkıyla dolu bir hekimin şeytana kanıp yoldan çıkması üzerine. Oyundaki tasavvufi öğeler bence oldukça öğretici ve kalbe dokunuyor. Tasavvuf   denen derin denizin keşfedilmesi gereken bir çok yanları olduğunu düşünenlerdenim ve bu tarz bir şeyin denenmesi beni memnun etti.

Erkek Arkadaş: İlgi çekici ve bence oldukça başarılı bir müzikal müzikler akılda kalır dile dolanır cinsten bu oyunda da koreograf Yeşim Alıç oyunda kendine yer almakla birlikte dansları çok yaratıcı tasarlamış. Oyuncuların sesleri de dansları da bence bir müzikale uygun oyunun en beğendiğim kısmı Maısıe(Nezahat Seza Yeğin) karakterinin erkek oyuncularla olan dansıydı.

Hamlet Makinası: Heiner Müller tarafından yazılan bu oyun Ayşe Emel Mesci  yönetti. Oyun gerçekten çok keyifli çok başarılıydı yetenekli bir rejisör tarafından yönetildiği belli oluyor. Hakan Meriçlilerin oyunculuğundan çok keyif aldım nice oyunlarda izlemeyi diler ülkemizde bu tür tiyatromuza yakışır yapımların devamını dilerim

İşgalde Rapsodi-Kadıköy Theatron

Bayıldım tek kelimeyle bayıldım. Ne olursa olsun direnmemiz gerektiğini müzikle anlatan bir oyun seyrettim. Müziklere bayıldım özellikle dışarı çık ve sokağa bak şarkısı beni mest etti. Oyunculuklar yaşlarının da verdiği etkiyle oldukça doğaldı. Elbette teknik olarak eleştirilebilecek yanları vardır ama ben diyorumki bu oyun bizim şu aralar en büyük eksikliğimiz olan ruh sorununu çözmüş gerçekten ruhu olan bir müzikal.
Aynı zamanda teşekkür etmek istediğin iki kişi var  bu oyunu seyirciye armağan eden Behiç Cem Kola ve benimle oyun öncesi sohbet eden ve bu müzikalin değerli oyuncularından Bengi Kırlaroğlu

Aşk Delisi

2016'nın Ocak ayında Prömiyer yapan bu oyun gerçekten izlenmeye değer öncellikle dekor çok başarılı ben oyunu hiç okumadan ilk dekoru gördüğümde burası ya Teksas ya da Meksika'dır dedim ki tahmininde haklı çıktım oyun Meksika da bir motel odasın da geçiyordu uzun yıllardır aşk yaşıyan yıpranmış ve geçmişin acılarını yüreğinde taşıyan bir çiftin hüzünlü hikayesi oyunda geçen küfürler bazen doğallığa ket vursa da genel olarak duygular oldukça temiz ve doğaldı bu oyunda Pınar Çağlar Gençtürk Berk Hakman Avni Yalçın ve Beyti Engin oynuyor. Benim özellikle değinmek istediğim oyunculardan birisi Berk Hakman ilk profesyonel tiyatro oyunu bu oyunu olsa da oyunculuğu çok başarılıydı açıkçası ben internetten okumasam ilk profesyonel oyunu olduğuna inanamazdım kesinlikle gitmenizi tavsiye eder tiyatro dolu günler dilerim

Moda Sahnesi Tanıtım

Kadıköyde kaliteli bir oyun izlemek istiyorum diyorsanız uğramanız gereken yer, eski moda sinemasının küllerinden yeniden doğup bir tiyatroya dönüşmüş hali olan Moda Sahnesi daha 3 yıllık gepe genç bir kurum olmakla  birlikte rüştünü ispatlamış ve seyirciye kendini sevdirmiştir. Öncelikle cafesi tam oyun öncesine uygun ne çok pahalı ne de basit bir kantin gibi değil.Görevliler oldukça sıcak kanlı insanlardan oluşuyor özellikle gişe.Şimdi Size her biri Kemal Aydoğan'ın ustaca rejisiyle bezenmiş oyunlarını kısaca anlatmak istiyorum.
En Kısa Gecenin Rüyası: Aşk üzerine kurulu ve orman perileri büyü gibi olaylar işin içine katılarak mistik bir hava katılmış ve doğaüstü olayların, evrensel duygularla bezenince nasıl tiyatronun yaşamı yansıtma kuralıyla uyumlu olabileceğinin kanıtı olan, bir Shakspeare oyunu. Kemal Aydoğan bu oyunu kıyafetlerle konuşmalarla günümüze taşımış gayet ilgi çekici ve benim oldukça beğendiğim bir reji anlayışla yönetmiştir. Dekor sade ve ilgi çekiciydi ve oyunculuklar oldukça doğaldı benim en beğendiğim oyuncular Mert Fırat Onur Ünsal Timur Acar ve Melis Birkan'dı biletler satışa çıkar çıkmaz gişeye uğrayın yoksa kaçırabilirsiniz.
Bira Fabrikası: Sistemi iki askerin bir fabrikayı ele geçirme çabası üzerinden eleştiren bu oyun çok başarılı ve doğal oyunculuklarla da bezenince ortaya kesinlikle izlenmesi gereken bir oyun ortaya çıkıyor özellikle Necip Memili ve Onur Ünsal'ın performansları göz dolduruyor.
Hamlet: Danimarka'da geçen bu oyun İktidar hırsı ve intikam gibi duygularla kurulu bir Shakespeare klasıği. Oyunun bir çok ilgi çekici yanı var. Oyuncuların bir çoğu sahnede tabutların içinde kendi sahnesini bekliyor oyunun dilinde de oynamalar yapılmış klasik bir oyunda kaba sözlerin sarf edilmesi kesinlikle yasakken Hamlet'in bu yorumunda bu kurala uyulmamış bu oyuna bence ayrıca bir doğallık katmış kıyafetlerin günümüz kıyafetleri olması bu oyunda da doğru bir karar olmuş. Hamleti oynayan Onur Ünsal ve Cladiusu oynayan Murat Tüzün en beğendiğim performanslardı.
Bütün Çılgınlar Sever Beni: Bir kocanın eşini kıskanması ve bunun üstüne eşini baştan çıkarması için arkadaşından ricada bulunması oyunun konusu. Dekor olarak arkada kartondan bir şehir ev olarak kullanılan kısımda bir koltuk ve kafe olarak kullanılan kısmında bir masa vardı. Mert Fırat Volkan Yosunlu ve Öznur Serçeler çok keyifli bir performans önümüze koydu

Son Zenne- Bo Sahne

Muhteşem tek kelimeyle muhteşem bu oyunun beğenildiğini biliyordum ama bu kadarını da beklemiyordu oldukça  doğal oyunculuklar hele Yarkın Ünsal muhteşem oynadı tam bir zenne tam bir dansöz gibiydi hatta popüler dizinin birinde de bir dans sahnesinden hemen bizim zenne bunlardan daha iyi dans ediyor dedim. Sahne düzeni dekor tam olması gerektiği gibi, kostümler her karakterle uyumlu hele Nesime karakterinin kostüm geçişi oyuna artı puan kattı. Oyunun yazarı aynı zamanda yönetmeni olan Serdar Saatman'ı ayrıca cesaretinden yaratıcılığından dolayı tebrik etmek istiyorum Bo Sahne' ye başarılar diler sizi de bu oyunu izlemeye davet ederim.

Sersem Kocanın Kurnaz Karısı- Devlet Tiyatroları

Çok beğendim gerçekten çok beğendim. Dekor kesinlikle çok uygun ve başarılıydı, kostümler her üç oyun stilinide yansıtmak için idealdi oyunculuklar bu oyun için oldukça uygun ve yerindeydi, en çok tuluat oynadıkları anı beğendim tuluattaki yabancılaştırma öğesini oldukça iyi yansıtmışlar. Aynı zamanda 3 perdelik bir oyun olan bu oyunun zamanlamasını da iyi ayarlamışlar.

Bu oyunun en krıtik noktası olan ve en sevdiğim an olan oyunculuk tiradını da Murat Karasu oldukça başarılı yansıttı.Haldun Taner'in bu oyununa hayranım ve iyi ki de izledim dedim.